
Erken Yaşam ve Kariyer Başlangıcı
Müslüm Gürses, 1 Eylül 1953’te Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde dünyaya geldi. Küçük yaşta ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etti. Zorlu şehir yaşamında müzik, onun için bir çıkış yolu oldu. Gençlik yıllarında Beyoğlu’ndaki meyhanelerde şarkı söyleyerek yeteneklerini geliştirip „Baba“ lakabını aldı. Bu unvan, hem yaşça büyük görünmesinden hem de müzik dünyasındaki saygınlığından kaynaklanıyordu.
Müzik Kariyeri ve Yükseliş
1975’te ilk albümü Yaralarım ile tanındı. Derin ve duygusal ses tonuyla Türkçe arabesk ve halk müziğine yeni bir soluk getirdi. 1980’lerde Haramiler , Sensiz Olmuyor ve Kırık Kalpler gibi hitlerle ününü pekiştirdi. 40’tan fazla albüm çıkaran Gürses, aşk, göç, özlem ve toplumsal sorunları işleyen şarkılarıyla Anadolu’nun sesi haline geldi.
Sinema ve Kültürel Etki
Müzik kariyerinin yanı sıra Propaganda (1991) ve Kibris’ta Son Nefes (1996) gibi filmlerde de rol aldı. Arabesk dalgasının öncülerinden olarak, şehirleşmenin getirdiği kopuklukları müziğiyle dile getirdi ve göçmen nesillerin duygularını yansıtmasıyla kalıcı bir bağ kurdu.
Kişisel Yaşam ve Zorluklar
Hayatı boyunca üç kez evlendi ve üç çocuğu oldu. 1990’larda uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla yargılanarak 1,5 yıl hapis yattı. 2010 yılında felç geçirdi, ancak sahneye geri döndü. Sigara ve alkol kullanımının yanı sıra kalp ve solunum problemleriyle mücadele etti.
Son Yıllar ve Mirası
2020’de kalp yetmezliği nedeniyle 3 Şubat’ta 66 yaşında vefat etti. Cenazesi İstanbul’da toprağa verilirken binlerce hayranı vedasını etti. Müziği, hala Türkiye’nin kültür mirasında önemli bir yer tutar. „Baba“ olarak anılan Gürses, trajik şarkılarıyla nesiller boyu dinleyenlerin yüreğine dokunan bir simge olarak kaldı.